Ekleme Tarihi 4.05.2013
Savunma Sanayi Müsteşarlığı Sanayileşme Daire Başkanı Bilal Aktaş, savunma sanayinin en önemli yan tedarikçilerinin bulunduğu OSTİM OSB’yi ziyaret etti. Ziyaret sırasında bazı firmaları da gezerek üretim kabiliyetlerini yerinde inceleyen Aktaş, “OSTİM bizim için çözüm demektir” diye konuştu.
Savunma Sanayi Müsteşarlığı Sanayileşme Daire Başkanı Bilal Aktaş, savunma sanayinin en önemli yan tedarikçilerinin bulunduğu OSTİM OSB’yi ziyaret etti. Ziyaret sırasında bazı firmaları da gezerek üretim kabiliyetlerini yerinde inceleyen Aktaş, “OSTİM bizim için çözüm demektir” diye konuştu.
Savunma Sanayi Müsteşarlığı Sanayileşme Daire Başkanı Bilal Aktaş, Türk savunma sanayinin en önemli yan tedarikçilerinin bulunduğu ve bu alanda başarılı bir kümelenme çalışmasının yürütüldüğü (OSTİM Savunma ve Havacılık Kümelenmesi - OSSA) OSTİM Organize Sanayi Bölgesi’ni ziyaret etti. OSTİM OSB Başkanı Orhan Aydın, OSTİM Savunma ve Havacılık Kümelenmesi Derneği Başkanı Mithat Ertuğ ve OSSA üyesi firma temsilcileri tarafından ağırlanan Aktaş konuşmasına “OSTİM bizim için çözüm demektir” diyerek başladı. Aktaş, “OSTİM firmaları artık gördüğü her ürünü yapabilecek kabiliyete ulaşmıştır. Bu sebeple biz OSTİM’i arka bahçemiz olarak görürüz” diye konuştu. OSTİM’in yerli üretim konusunda da kamuyu zorlayan bir güç haline geldiğini söyleyen Aktaş, “Müsteşarlığımız da yıllardır yerli üretimi kendine misyon edinmiş durumda. Şu anda yapılan ANKA, ATAK gibi yerli çalışmalar prototip üretim dönemindeler. Yaklaşık 2016 yılından sonra bu sistemlerde seri üretime geçilecek diye bir öngörümüz var. Bizler seri üretim noktasında OSTİM’e daha çok ihtiyaç duyacağız. Biz Müsteşarlık olarak savunma sanayiye destek veren yan sanayi KOBİ’lerine mümkün olduğunca korumacı davranıyoruz ve nasıl daha fazla destek verilebilir diye sürekli düşünüyoruz. Müsteşarlığımız ana yüklenicilerimize iş verirken %70’i mutlaka yerli olacak şartıyla veriyor. Bu %70’in de en az %30’unu yan sanayiye verilecek, bunun da %15’i mutlaka KOBİ’lere verilecek diye şartlar koyup bu şartları da çok sıkı takip ediyoruz” diye konuştu.
Bazı alanlarda ana yüklenicileri de yan sanayiyi destekleme hedefi doğrultusunda zorladıklarını söyleyen Aktaş “Örneğin; biz artık TAI’de talaşlı imalat görmek istemiyoruz. Bugün Boeing örneğine bakacak olursak tüm alt sistemlerini yan sanayiye devrettiğini görüyoruz. Faaliyetlerini entegrasyon ve tasarım üzerinde sürdürüyorlar. Biz de ana yüklenici firmalarımızı bu konumda görmek istiyoruz” dedi.
“KOBİ’lerimizi ihraç edebiliriz”
Türk savunma sanayinin ürettiği ürünler, silahlı kuvvetlerimiz tarafından kullanılmaya başladıkça yurt dışından da çok iyi talepler olduğunu gördüklerinin de altını çizen Aktaş, bu anlamda pazar genişledikçe yan sanayinin de kapasitesinin mutlaka orantılı olarak genişleyeceğini söyledi.
Artık birçok savunma sanayi ürünümüzün ihracatının yapıldığını söyleyen Aktaş, bu noktada karşılaşılan bir sorunu da şöyle dile getirdi: “Savunma sanayi firmalarımız ihracat yaptıkları ülkelerde offset uygulamasıyla karşı karşıya kalıyorlar. Nasıl ki yabancı bir firma Türkiye’den iş aldığında bunun belli bir oranını ülkemizde üreteceksin diyorsak, yabancı ülkelerde de bizim firmalarımızdan aynı şey bekleniyor. Bazı ülkelerde yeterli savunma sanayi alt yapısının olmadığını da düşünürsek, ihracat yapan firmamız için o ülkede yatırım yapmak bir çözüm yolu olabiliyor. Bu uygulamayı yapan firmalarımız da var OSTİM’de ve ben bunu çok başarılı bir çalışma olarak görüyorum.”
“Ülkemizde OFFSET’i en iyi uygulayan sektör savunma sanayidir”
Kamunun alımlarına bakıldığında savunma sanayinin alımlarının haberleşme, enerji, sağlık, telekomünikasyon ve ulaşımdan sonra geldiğini söyleyen Aktaş, “Eskiden ‘Türkiye savunma sanayinde %90 yurt dışına bağımlı’ denirdi. Bugün sektörümüzün ihtiyaçlarının yurt dışından karşılanma oranı %54’e kadar düştü” diye konuştu. Aktaş şunları söyledi: “Bu gelişmenin ardından Sayın Başbakanımızın da talimatıyla savunma sanayinin hayata geçirdiği bu başarı nasıl elde edildiyse, aynı uygulamanın diğer sektörler için de uyarlanması çalışmaları başladı. Biz bu saydığımız sektörlerdeki kurumlarla bir çalışma başlattık. Kurumumuzun liderliğini yaptığı alt çalışma komisyonları oluşturuldu. Kamuyu bu offset uygulamaları nasıl olabilir? Tecrübelerimiz nelerdir gibi konularda bilgilendirmeye çalışıyoruz. Bu çalışmalarımızın sonunda en net uygulamayı yapan da teşkilat yasasını değiştiren Sağlık Bakanlığı oldu. Sağlık Bakanlığı bu yıl sonuna kadar en az bir projede offset uygulama hedefi koymuş durumda. Ulaştırma Bakanlığı da, OSTİM’in de çalışmalarının katkısıyla, Ankara metrosu ihale şartnamesine %51 yerli katkı şartını koymuş durumda.”